Kız Kulesi (Kız Kulesi veya Leander Kulesi)
İstanbul'un en ikonik görüntülerinden biri kesinlikle İngilizce'de Kız Kulesi, Leandros Kulesi, Leander Kulesi veya Boğaziçi Kulesi olarak bilinen Üsküdar’daki Kız Kulesi olmalıdır. İstanbul Boğazı'nda, Anadolu Yakasındaki Üsküdar’ın hemen kıyısında küçük bir doğal adacık üzerinde bulunur.
Kız Kulesi İstanbul'un tarihi
Buradaki ilk kule, 5. yüzyılda Atinalı bir komutan tarafından Boğaz'dan geçen gemileri kontrol etmek ve vergi toplamak amacıyla inşa edilmiştir; bu işlev, kuleden tarihi yarımadaya bir zincir gerildiği Bizans dönemine kadar devam etmiştir. Osmanlı döneminde ise deniz feneri olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kız Kulesi Efsaneleri
Kule ile ilgili çeşitli efsaneler ve mitler bulunmaktadır. Leander Kulesi efsanesi ya da Kız Kulesi Aşıkları, Hero adında bir Afrodit rahibesi ve Leander adında genç bir adam olan iki aşığı anlatır. Hero ve Leander birbirlerine aşık olurlar ve Leander her gece Hero'yu görmek için anakaradan adaya yüzer, Hero da ona yol göstermek için kulenin tepesinde bir ateş yakarmış. Tehlikeli bir gecede rüzgar ateşi söndürmüş ve Leander yolunu kaybedip boğulmuş. Cesedi kuleye vurduğunda, Hero ondan ayrı kalamayacağına karar vermiş ve onunla birlikte olmak için kendi canına kıymış.
Bir başka efsane de, bir kahinin bir yılan tarafından ısırılacağını ve 18 yaşına gelmeden öleceğini söylediği bir Bizans Prensesi'ni anlatır. Dehşete kapılan İmparator (Prenses'e düşkün babası) onu 18 yaşına gelene kadar koruması için bir kuleye gönderir. Doğum gününü kutlayan babası bir sepet meyve getirerek onu ziyaret etmiş, ancak babasının haberi olmadan içinde bir yılan gizlenmiş ve onu ısırarak trajik kehanetin gerçekleşmesine neden olmuştur.